Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açan durumlara travma diyoruz. İnsan hayatında sıkıntı ve üzüntü yaratan pek çok olay olur, ancak bunların tümü ruhsal travma yaratmaz.
Çoğumuz sevilen birinin kaybı, ciddi bir hastalık, kaza veya kişisel saldırı gibi travmatik olaylara şahit olmuşuzdur veya yaşamışızdır. Zamanla, yas dönemi geçer, acı azalır ve hayat normal halinde devam ederek kendiliğinden iyileşiriz. Ama bazı kişiler travmatik olaydan sonra aylar, hatta yıllar geçse bile iyileşmeyebilir, travmadan dolayı aşırı stres veya kaygı yaşamaya devam ederler.
Bu kişiler sık sık olayı tekrar yaşıyor gibi görüntüler görebilir veya olayla ilgili kabuslar görebilir. Rahatlamak, konsantre olmak veya uyumak gibi kolay şeyler zorlaşır. Bu durumda tanı olarak travma sonrası stres bozukluğundan bahsedebiliriz.
Her üç kişiden biri, hayatlarının belli bir evresinde, travmatik bir olaya maruz kalır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu bunlardan %10-15’ini etkilemektedir.
Günümüzde en sık kullanılan tedaviler arasında Bilişsel-davranışçı terapi, maruz kalma terapisi, EMDR ve ilaç tedavisi yer alır. Özellikle kombine şekilde yürütülen tedavi yöntemleriyle daha iyi sonuçlar alınmaktadır.
Referanslar:
http://www.psikiyatri.org.tr/pagepublic.aspx?menu=24
http://www.npistanbul.com/tr/sayfa/travma-sonrasi-stres-bozuklugu
http://www.dbe.com.tr/Yetiskinveaile/tr/psikolojik-travma-ve-emdr/travma-sonrasi-stres-bozuklugu-tssb-nedir/