Düşünce, davranış ve algıları etkileyen yoğun ve uzun süreli değişmelerle veya rahatsızlıklarla tariflenen ruhsal rahatsızlıklara Duygudurum Bozukluğu denmektedir. Bir rahatsızlığın bu şekilde değerlendirilebilmesi için ruh halinin veya değişmenin kişinin işlevselliğini bozması, uzun süreli olması gerekmektedir. Bipolar Bozukluk, depresif rahatsızlıklar veya madde kullanımına bağlı ruh hali rahatsızlıkları, bu kategoride değerlendirilmektedir.
Günümüzde en yaygın görülen Duygudurum Bozukluğu; Bipolar Bozukluk’tur. Türkçe adı “çift kutup” anlamına gelen “bipolar” birbirinden tamamen zıt olan ruh hallerinden depresyon ve mani döneminin birlikte anılmasını kolaylaştıran bir terimdir. Bu öyle bir rahatsızlıktır ki, örneğin, mani döneminde kişi göklerin üzerindeyken depresyon döneminde okyanusun derinliklerinde gibidir. Normal bir duygu durum dalgalanmasında olan bir kişiyi de yeryüzünde yaşayan bir kişi olarak örneklendirebiliriz. Gökyüzündeki kişinin birden okyanusun diplerine dalması oldukça büyük sıkıntılara sebep olabilmektedir bu yüzden yapılan psikiyatrik ve psikolojik tedavilerle kişinin duygudurumu (yeryüzünde yaşayan) normal bir dalgalanmaya çevrilmeye çalışılır.
Tedavi sürecinde aile desteği ve gözlemi oldukça önem taşımaktadır. Bu sebeple aile ve danışan iyi bir psikoeğitim sürecinden geçirilmelidir. Bu rahatsızlığın tekrarlama ihtimalleri ile ilgili iyi bir bilgilendirmeyle sıkıtı büyümeden önüne geçilebilir.
Duygudurum Bozukluğu klinik gözlem ve anamnez ile tanı konulabilmesinin yanı sıra terapist tarafından uygulanan psikodiagnostik testler aracılığı ile daha sağlam verilere dayandırılır. Böylelikle sorun doğru bir şekilde saptanır ve doğru bir tedavi programı oluşturulabilir.